İslamofobiyle Mücadele Uluslararası Günü

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, 15 Mart İslamofobiyle Mücadele Uluslararası Günü vesilesiyle önemli açıklamalarda bulundu. Şahin, İslamofobinin bireysel önyargıların ötesine geçerek, küresel bir sorun haline geldiğini ve sistematik bir ayrımcılık biçimi olduğunu vurguladı. Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde bu küresel mücadelede aktif rol aldığını belirten Şahin, Birleşmiş Milletler'in 15 Mart'ı "İslamofobiyle Mücadele Uluslararası Günü" ilan etmesinin Türkiye'nin bu alandaki çabalarının önemli bir sonucu olduğunu ifade etti. Bu mücadelede diplomatik adımların yanı sıra, medya ve kamuoyu bilinçlendirme çalışmalarının da büyük önem taşıdığını dile getirdi. Uluslararası iş birlikleriyle birlikte, yerel düzeyde yapılacak çalışmaların da önem arz ettiğini belirtti. Bu çalışmaların, toplumun farklı kesimlerine ulaşmayı ve İslamofobiye karşı farkındalık oluşturmayı amaçladığını söyledi.

Medyanın Rolü ve Sorumluluğu

RTÜK Başkanı, medya kuruluşlarının adil iletişimin öncüsü olmaları gerektiğini belirterek, İslamofobinin yayılmasında medyanın oynadığı rolün farkında olduklarını ve bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmek için çalıştıklarını açıkladı. RTÜK olarak dezenformasyon, algı yönetimi ve nefret söylemiyle mücadele ettiklerini, Müslümanlara yönelik önyargıları pekiştiren yayın politikalarına karşı gerekli adımları attıklarını ve ulusal ve uluslararası düzeyde medya okuryazarlığını güçlendirmeye yönelik çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Şahin, medya kuruluşlarını sorumlu ve etik yayıncılık ilkelerine bağlı kalmaya davet etti. Medyanın hakikati çarpıtmak yerine, adalet ve barışın sesi olması gerektiğini vurguladı. Bunun yanında, İslamofobi ile mücadelede hukuki süreçlerin de yürütüleceğini ve gerekli yaptırımların uygulanacağını ekledi.

5. Medya ve İslamofobi Sempozyumu

RTÜK'ün bu yıl beşincisini düzenleyeceği "Medya ve İslamofobi Sempozyumu"na değinen Şahin, akademisyenler, uzmanlar ve medya temsilcilerinin bir araya gelerek bu küresel soruna karşı çözüm yolları geliştireceğini belirtti. Sempozyumda, İslamofobinin kökenleri, medyadaki yansımaları, toplumsal etkileri ve mücadele yöntemleri gibi konuların ele alınacağı ve farklı disiplinlerden uzmanların görüşlerini paylaşacağı belirtildi. Sempozyumun, İslamofobi ile mücadele konusunda yeni stratejiler belirlenmesine ve uluslararası iş birliklerinin güçlendirilmesine katkı sağlayacağına inanıldığını ifade etti. Son olarak, tüm medya kuruluşlarını nefret söylemlerinin değil, adil bir iletişimin öncüsü olmaya davet etti. Çalışmaların toplumda daha kapsamlı bir anlayış oluşturmaya ve İslamofobiye karşı direnci artırmaya yönelik olacağını belirtti.